KANGAL

Turkiye Turu Dugun Gelenekleri Plajlar Medya ik-eposta Web Sayfasi Yapilir Ankara Tanitim Evlilik Programlari Nostalji ve Anilar Ankara Havuzlar Ankara Tanitim 2 Fenerbahce  ilginc Oteller Burclar istanbul plajlar Otel ilesitim 2 Kpss Testler Kpss Testler 2 Gezici Rehber Gezici Rehber 2 Tuz Golu-Kaybolan Meslekler VOLKSWAGEN 1303 Antik Kentler ik Adresleri Alocular dikkat Memur Haber Firma ik Adresler Anadol STC Ana Sayfa Siyaset Ek Gelir Gezelim Gorelim Bodrum-izmir Antalya-Karisik iller Dini Sozluk 1 Dini Sozluk 2 Ozturkce  Firma listesi Turk Starlar Marka Hikayeleri Kangal  Cesitli Konular TROLEYBUS Gida Teroru Soykirimlar Yerli Araba iletisim Bilgilerim Twitter Takipci israil Boykot Teror Edebsizlik Derin Haber Yolsuzluk Aile  Askerlik-Sehitlik Hz Muhammed Cesitli konular e-bilet Asti Jigolo Servisi




KANGAL (KARABAŞ) VE AKBAŞ’LARIN TARİHÇESİ

Kangal ve Akbaşlar Türk çoban köpekleri olup Asya Çoban Köpeği ailesindendir. Bu köpekler Anadolu’ya Oğuz Türkleri’nin 250 yıllık göçleri sırasında gelmişlerdir.Hayvan yetiştiriciliği konusunda oldukça başarılı olan Oğuz Türkleri, İran Horasan bölgesine geldiklerinde, daha önce bu bölgeye Kuzey Asya’dan getirilerek sıcak ve rutubetli iklime uyum göstermiş Akbaş ve Karabaş’ların melezlemelerini yaparak bugünkü Anadolu iklimine uyumlu nesilleri geliştirmişlerdir.Küçük baş hayvan yetiştiriciliği ile uğraşan Oğuz Türklerinde Kangal ve Akbaş’lar hayvan sürülerinin ve kendi yaşam alanlarının korunmasında kullanılmıştır

KANGAL KÖPEKLERİNİN TARİHCESİ : Bir rivayete göre M.Ö. Asurlular ve Babil zamanında türediği, aslan ve kaplan gibi vahşi hayvanlara karsı korunmak, savaşlarda yararlanmak amacıyla büyük bir özenle yetiştirildiği anlatılmaktadır. Bu köpeğin çok rahat bir şekilde aslanı mağlup ettiği söylenmektedir.İkinci bir rivayete göre, Hint mihracesinin Osmanlı padişahına bir köpek hediye etmesiyle başlamaktadır. Sarayda bulunan ve aslanla boğuşan bu köpek aslanı öldürüyor. Böylece padişahın nazarında büyük bir ilgi görüyor. Osmanlı ordusu doğu seferine gelişinde Kangal Deliktaş dolaylarında köpeğin kaybolduğu ve bütün aramalara rağmen bulunamadığı, Kangaldaki köpeklerin bu köpeğin soyundan türediği rivayetler arasındadır.17.Yüzyılda Evliya Çelebi Seyahatnamesinde aslan kadar kuvvetli olarak tarif ettiği bu köpeklerden bahsetmektedir. Osmanlı İmparatorluğu kurucularının bu köpeği beraberlerinde Anadolu'ya getirdikleri ve Osmanlının Avrupa'ya yayılmasıyla çoğu Avrupa Çoban Köpeğinin de bu ırktan türediği sanılmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu dönemi arşivlerinde, Kangal köpeklerinden bahsedilmekte pedigrili yetistiriciligi yapıldığı bahsedilmektedir.Kangal Çoban Köpeklerinin bu kadar eskilere dayanan tarihi geçmişten günümüze kadar irk özelliğini bozmadan gelebilmesini, geçimini koyunculuktan sağlayan çiftçilerin en güvenilir dostu olmasına ve Dünya köpek ırkları arasında kurtlara karsı koyabilen tek köpek ırki olmasına bağlanmaktadır. Kangal köpekleri en zor iklim ve çalışma şartlarında verilen görevi cani pahasına yerine getirirler. Bakım ve beslenme şartları diğer köpek ırklarına göre daha basit ve ekonomik olması neslinin devamını sağlamıştır. Kangal ırkı hayvanlar Orta Asya, Kafkaslar ve Türkiye'de yaygındır. Son zamanlarda köpeklerin popülaritesinin artması sebebiyle ülkemizin hemen hemen her bölgesinde bu hayvanlara rastlanmaktadır.
  KANGAL (KARABAŞ) IN MORFOLOJİK IRK ÖZELLİKLERİ
Kangal köpeğinin vücut yapısı aslanı andırır.Kuyruğu kıvrımlı, yukarı doğru kalkık ve halka biçimindedir. Kök kısmı kalın, uç kısmı çok ince olmayan bu kuyruk gövde renginden biraz daha koyudur. Kuyruğun halka şeklinde ve , kök ve üst kısmının siyah kırçıllı, en uç kısmının ise beyaz ya da siyah olması iyi özellik sayılır.
Yüzün burun kısmından alına doğru az veya çok karalığı, Karabaş ırkının belirleyici özelliğidir. Kangallarda kafa iri, alın kısmı geniş ve yüksek, çene kalın ve güçlü, dişler çok iridir. Çene ve burun orta uzunlukta, burun küt, kulaklar üçgen şeklinde, büyükçe, kafaya yapışacak şekilde aşağı sarkık ve siyah dalgalı görünümdedir. Gözler oval, genelde siyah ve kahve rengi olup etrafı siyahtır. Boyun hafifçe eğik, adaleli, kısa ve başa yakın genişliktedir. Gövde kirli beyaz , bazen gri bazen de açık kahverengi kırçıllıdır. Göğüs oldukça geniş ve adaleli olup rakibine ilk saldırıda kullandığı silahıdır. Kalça oldukça küçük olup, boyun yüksekliğindedir. Bel ince, karın içeri çekiktir. Ön bacaklar oldukça kalın ve adaleli olup kavgada kullandığı önemli silahlardan biridir. Arka bacaklar, ön bacaklar kadar kalın olmamakla birlikte, daha uzun olup, düşmanını biran önce yakalamada büyük avantaj sağlar. Ayaklar iri, yere basan kısmı uzunca, parmaklar bombeli ve siyahtır. Ayakların tümü veya dizden yukarısı gövdesinin rengindedir. Ön ayak parmakları dört adet olup kalın ve küt tırnaklıdır. Tabandaki tırnaksız olan beşinci yassı parmak topuk görevi yapar. Bazılarında, ayak pençesinin üzerinde de bir tırnak bulunabilir. Bu tırnak arka ayaklarda çift olabilmektedir. Bedeni kısa ve sık tüylerle kaplı olup bozdan çelik rengine kadar farklılık gösterir. Göğüste beyaz bir madalyon bulunabilir. Yüzündeki Kangal beni ya da benleri ile üst damağındaki siyah leke Kangal’ın soy saflığının garantisidir.
Beden ölçüleri şu şekildedir:
            Ağırlık              Kalça Yüksekliği
Erkek   45 - 70Kg                  70 - 85cm
Dişi    40 - 60Kg                    60 - 75cm

 AKBAŞ’IN MORFOLOJİK IRK ÖZELLİKLERİ
Akbaş, iri cüsseli, atletik yapılı, dururken ve hareket halinde son derece güzel ve zariftir. Kafa iri, hafifçe basık, burun Kangala göre biraz uzunca, ucu siyah ve kütçe, üst dudaklar hafif sarkıktır. Gözler badem şeklinde, kahve rengi tonlarda, zeki ve yumuşak bakışlıdır. Kulaklar irice üçgen şeklide, kafaya yapışacak şekilde sarkıktır. Boyun orta uzunlukta kalın ve kaslıdır. Göğüs geniş ve kaslı, göğüs kafesi derindir. Ön bacaklar kalın kemikli ve adaleli olup birbirine paraleldir. Arka bacaklar adaleli ve ön bacaklara göre daha uzuncadır. Ayakların yere basan kısımları uzuncadır. Bazılarında, Kangallarda da olduğu gibi pençe tırnağı bulunabilir. Kalça ve bel dar, karın içeri çekiktir. Gövde uzun ve atletik görünümdedir. Kuyruk kalın, uzun ve yukarıya kalkık halka şeklindedir.Tüyler başta ve bacaklarda oldukça kısa ve yumuşak, boyun, sırt ve kuyrukta daha uzun ve sert yapılıdır. Renk istisnasız olarak, bu türün tamamında beyazdır. Kulak üstleri, omuz ve sırt bal köpüğü olabilir.
Beden ölçüleri şu şekildedir:
             Ağırlık               Kalça Yüksekliği
Erkek     45 - 65Kg                70 - 85cm
Dişi       40 - 55Kg                  60 - 75cm

  KANGAL VE AKBAŞ’IN FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Vücut ısısı                                         : 38-39 C                                                              Kızgınlık              : Senede iki defa ortalama 21 gün.
Solunum sayısı                                : 10-40/dk                                                             Çiftleşme zamanı : Kızgınlığın 9-13 üncü günü. 
Nabız                                                 : 70-130/dk (yavrularda 200 e kadar çıkabilir)      Gebelik süresi      : 58-63 gün.
Vücut gelişiminin tamamlanması : 15 ay.

Köken: Türkiye
Orijin Tarihi: M.Ö. 1000
Grup: İş Köpeği
Yükseklik: 71 – 81 cm
Ağırlık: 41 – 68 kg
Fonksiyonu: Koruma ve çoban köpeği. Koyun sürülerini kurtlardan koruma amacıyla kullanılmıştır ve kullanılmaktadır. Oldukça dayanıklı ve güçlü olması tercih edilmesinin sebeplerindendir.
Yaşam Süresi: 10 – 15 yıl
Tüy Özellikleri: Kısa sık ve sert tüy yapısı.
Tüy Bakımı: Minimum.
Aktivite: Çok Yüksek
Koruma: Çok Yüksek
Zeka: Yüksek
Eğitilebilirlik: Disiplinli ve programlı eğitim gerektirir.
Çoçuklarla İlişki: İyi.
Karakter: Çok cesur ve dayanıklıdır. Ailesini hayatı pahasına korur. Oldukça sadıktır. Genlerinden gelen içgüdüleri sayesinde mükemmel arama kurtarma ve çoban köpeğidir. Dışarıyı tercih eder ve oldukça aktifdir. Bu sebeple evde bakılması tavsiye edilmez.
İklim: Serin havayı tercih eder.
Potansiyel Davranış Bozuklukları: -Potansiyel Sağlık Problemleri
: -Irka Özel
* Liderliği seven bir köpektir. İyi eğitilmezse sert mizacı problem çıkarabilir. İlk defa köpek sahibi olacaklara tavsiye edilmez.
* Yabancılara oldukça duyarlı ve saldırgan davranabilir. .

Irk Özellikleri

Burun Ağız Yapısı : Ağız burun yapısı kısa küt çene kuvvetlidir.Dişler sivri ve sağlam, dudakları ağzıyla orantılı ve çok sarkık değildir . Göz,kulak,ağız etrafı ve burun üstüne kadar siyahtır.
Gözler : Kafatasına göre oldukça küçük yuvarlakça olup altın ve kahverengi arasında bir renktedir. Göz etrafı siyahtır. Bakışlar canlı ve asildir.
Kulaklar : ağız maskesi renginde orta boyda üçgen şeklinde, uçları yuvarlak, kafasına yapışık ve sarkıktır.
Kafanın ve Göğüsün Görünümü : Önden bakıldığında aslanı andırır. Kafa iri,ağız ve göz çevresi kulaklar koyu renklidir güçlü bir boyun ile desteklidir.
Boyun : Hafifçe eğik, güçlü ve adaleli,orta boyda, oldukça ayrık, düz, kalın kemikli, ayak bilekleri kuvvetli ve uzundur. Ön göğüs arkasına göre daha geniş ve omuzlar adalelidir.
Gövde : Gövde baştan sonra bir kare şeklindedir. Kangalda göğüs genişliği kalçasına oranla daha geniştir Vücut güçlü, adaleli, hiçbir zaman şişman değildir. Dirsek hizasına kadar göğüs derin, karin hafifçe içine çekiktir.
Bacaklar : Bacaklar güçlüdür. Ön bacaklar arka bacaklara göre daha güçlüdür. Ayaklar iri yapılı, kuvvetli, parmak bombeli ve siyahtır.
Vücut Rengi - Post : Sık bir alt post üzerinde kısa ve yoğun bir tüy yapısına sahiptir. Renk:Bozdan çelik rengine kadar olabilir. Göğüste beyaz bir madalyon bulunabilir.
Kuyruk : Oldukça yüksek olup, rahat durumda iken düşük ve kıvrık, uyarıldığı zaman sırt üzerinde yüksek ve kıvrıktır. Kangalın kuyruk şekli simit şeklinde veya 9 harfi gibi olmalıdır.

Kangal Köpek Cinsi Hakkında
Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden ve hayvancılıkla uğraşan Türk boylarının, kendilerini, geçim kaynaklarını, kültürlerini, hayvanları ve obalarını korumak amacıyla beslerken sahipleriyle birlikte geldikleri Kangal ilçesinin iklim şartları ve coğrafi yapısının ana yurtlarına benzemesinden dolayı burada çoğalıp gelişerek Kangal adını aldılar

Kangal Köpekleri Fiyatları
Dünyaca ünlü Kangal köpeklerinin yavrusu, anavatanı Sivas’ta yaşına ve ırk özelliklerine göre çifti bin TL ile 4 bin TL arasında değişen fiyatlarla satışa sunuluyor. Meraküm Tepesi’ndeki, İl Özel İdaresine ait İç Anadolu Seçkin Irk Sivas Kangal Köpeği Eğitim ve Üretim Merkezi’nin işletmecisi Hüseyin Yıldız, merkezlerinde 1-15 aylık Kangal köpeğinin çiftinin 1500-2000 YTL arasında değişen fiyatlarla satıldığını bildirdi. Merkezlerinde 25-3 aylık köpeklerin fiyatının da 3000-4000 YTL arasında değiştiğini anlatan Yıldız, büyük köpeklerin ise çok daha yüksek rakamlarda alıcı bulduğunu söyledi

  YAVRULARDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Beslenmede Genel İlkeler; Sağlıklı ergin köpekler için günde bir öğüN yemek yeterlidir. Ancak bu öğün her gün aynı saatte verilmelidir. Bu öğünün akşam saatlerine doğru yapılması uygundur. Yavru Köpekler ve genç köpekler ile çok çalışan köpeklere günde iki öğün verilmelidir. Yine, iştahı azalan yaşlı köpeklere de iki öğün verilmelidir. Köpeklere ekşimiş, bozuk gıdalar; ucu sivri iyi parçalanmamış kemikler verilmemelidir. Yemek Kapları hijyenik olmalıdır. İçme suyu, köpeğin devamlı ulaşabileceği bir yerde olmalı veya günde en az üç defa bir kapta verilmelidir. Yavru Köpeklerin Beslenmesi; Yavrular, 4. haftadan itibaren önlerine konan sütü içebilirler.3-4 haftalık olana kadar emmelidirler. Yavrular 3 haftalık olduklarında ana sütüne veya süt ikâmelerine ilaveten çeşitli yiyeceklere alıştırılmaya başlanmalıdır. 6 haftalıkken sütten kesilir, analarından ayrılırlar. Bu yaştan önce dişleri tamamen gelişmediği için sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Genç Köpeklerin Beslenmesi ; Genç Köpeklerde 3 aylık olana kadar günde 4-5 kere ;3-5 aylık arası günde 3 kere; 5-10 ay arası günde 2 kere, mümkün olduğunca her gün aynı saatlerde mama verilmelidir. Büyüme çağındaki köpeklere ihtiyacından fazla mama verilmemelidir, zira çok hızlı büyüme iskelet bozukluklarına neden olabilir. Ergin Köpeklerin Beslenmesi; Ergin Kangallar, günde bir defa ve her gün aynı saatte beslenmelidir. Orta boy bir köpek için yaklaşık 2 kilogramlık bir diyet düzenlenir. Diyetin 1/3’ü et,1/3’ü tahıl ve sebze, 1/3’ü su olmalıdır. Ergin köpekler halk arasında “yal” denilen arpa ununun sıcak su ile hamur haline getirilmesiyle elde edilen mamulden 2 Kg kadar verilir. Buna ilaveten 25 gr et ve haftada 3 kere haşlanmış , fazla sert olmayan kemik verilir. Yaşlı Köpeklerin Beslenmesi ; Yaşlı Köpeklerde sindirim etkinliğinin düşük olması nedeniyle, besin maddeleri bakımından zengin ve sindirimi kolay mamuller verilmelidir. Yaşlı köpeklerin enerji ihtiyaçları düşüktür, bu nedenle öğünlerde kalite artırılırken miktar azaltılmalıdır. Koku alma duyusunun zayıflığı nedeniyle iştahsızlık olabilir, bu durumda besinlerin lezzetliliği artırılmalıdır. Dişlerdeki bozulmalar nedeni ile sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır.

 VERİLMEYECEK GIDALAR:
Çok yağlı yiyecekler : Yağlı et ve et suları , tavuk derisi, yağlı salça v.b..
Sert ve kılçıklı yiyecekler : Tavuk kemiği, pirzola kemiği, kılçıklı balık, sucuk parçaları, sert ekmek kabukları v.b..
Tatlı yiyecekler : Çikolata, pasta, baklava ve diğer tatlılar.
Baklagiller : Kuru fasulye, nohut v.b.
Diğer : Patates, ıspanak, patlıcan, domates, çilek, bulgur pilavı, sulandırılmamış süt ve sıcak, soğuk, salçalı ve baharatlı yiyecekler.

VERİLEBİLİR GIDALAR :
Hazır yavru köpek mama ve konserveleri, pirinç ile pişirilmiş ince kıyılmış sebze ve yağsız kıyma, pirinç pilavı, peynirli yada kıymalı makarna, pirinç çorbası, sebze çorbaları, tavuk eti, yağsız kıyma, suda pişmiş kılçıksız balık, yoğurt, peynir, ayda bir güzel pişirilmiş karaciğer, haftada iki kez yumurta sarısı ve bal.

DİĞER HUSUSLAR:
Tüm aşıları tamamlanana kadar dış ortamla ve başka evcil hayvanlarla temas ettirilmemeli, yıkanmamalıdır. Üç aylıktan önce eğitime başlanmamalıdır.Eğitim sırasında kesinlikle sert davranılmamalıdır.

Günlük Bakımı

Özellikle dışarıdaki kulübelerde barındırılan, bekçilik gibi görev yapan köpeklerin, sağlığını korumak için Tımar denilen temizliğin her gün bir defa uygulanması gerekir.
Tımar için çeşitli fırçalar yapılmıştır. İçlerinde madeni telli olanlar vardır. Köpeğin tüyleri uzun ve sert ise madeni fırçalar kullanılır. Fırça önce tüy yatımı tersine, sonra tüy yatımı yönüne olmalıdır. Üzeri tüm yüzeyi tarayacak şekilde uygulanmalıdır. Fırçalama esnasında kırılan ve dökülen kıllar, parmak uçları deride bir tarak gibi kullanılarak temizlenmelidir.
Tüyleri yumuşak ve çok dökülen köpeklerde, parmaklar açık bir durumda, el suya batırılarak ve ıslak bir şekilde vücut tarakla taranıyormuş gibi taranarak temizlenmelidir. Keza, bu suyun içine Veteriner Hekimin tavsiye edebileceği dezenfektan bir madde de katılabilir. Bu el masajından sonra bütün vücut bir defa fırçalanıp, özel taraklarla taranmalıdır
Köpeği sık sık yıkayarak temizlemek sağlığı yönünden zararlıdır. Çünkü köpeklerde deride bir ter bezi yoktur. Ancak bol miktarda yağ bezleri vardır. Yağ bezleri deride yumuşaklık ve tüylere parlaklık verir. Bol yıkama deriyi kurutur, çatlatır, tüyleri donuklaştırır. Ayrıca çeşitli deri hastalıklarına zemin hazırlar.
Yıkama işleri Veteriner Hekimin uygun gördüğü hallerde, saf zeytin yağı ile yapılmış sabunlarla ve ılık suyla yapılmalıdır. Köpek çok kirlenmemişse ayda bir kez yıkanmalıdır. Yıkama köpeğin kuyruğundan başlar, başına doğru devam eder. Bu sırada kulaklar ve göze sabun kaçmamasına dikkat edilmelidir. Kulaklar yıkama esnasında pamukla tıkanmalıdır.
Köpeğin vücut bakımını incelerken, bazı organlarla sağlık arasındaki ilgiyede kısaca değinmek gerekir. Bir köpeğin sağlığı bazı organlarına bakılarak kolayca anlaşılır.
Gözler : Pembe, sarı görünüşlü ve parlaktır. Akıntı yoktur, bakışlar canlı ve dikkatli olmalıdır. Gözlerde hastalık bulunmamalıdır (katarakt gibi).
Kulak : İç ve kenarları temizdir. Akıntı yoktur, ayrıca kulakta yabancı maddeler, leke, pire bit ve kene gibi parazitler de bulunmamalıdır.
Ağız : İç kısımları sarı-pembe görünüşte, dil açık kırmızı, ağızda fena bir koku ve dişlerde diş taşı olmamalıdır.
Anüs : Anüs normal bir görünüşte ve temizdir. Pislik ve parazitler görünmez.
Ayaklar : Tırnaklar normal uzunlukta, tırnak araları temiz olup, taban normal görünümde ve kabuklanma yoktur. Tırnaklar köpeğin normal yürümesini zorlaştırmayacak ölçüde ve uygun bir makasla kısaltılmalıdır. Bu işlem yapılırken köpeğin derisini incitmemeye özen gösterilmelidir.
Vücut : Elle temasta hiçbir bölgede köpek irkilme göstermemelidir. İrkilme gösterince o bölgede anormalliğin olduğu muhakkaktır 
Sağlık
*Birincil tehlike: CHD (Canine hip dysplasia) / Kalça yerleşiminin anormal olarak gelişmesine neden olan bir iskelet hastalığıdır.
*İkincil tehlike: Entropion / Göz kapaklarının ters dönmesine ve gözleri rahatsız etmesine neden olan bir göz hastalığıdır.
*Yaşam aralığı: 10-13 yıl
*Anestesiye duyarlıdır

TESCİL

Kangal Kaymakamlının 26.11.2001 tarihinde Türk Patent Enstitüsüne başvurusu ve 14.02.2002 tarihinde Resmi gazetede ilanı ile tescil edilmiştir. 1997’de Türk Standartları Enstitüsü tarafından kabul edilen Damızlık Kangal Köpeğinin standardı şu şekildedir; Sivas ili çevresinde, özellikle Kangal ilçesi çevresinde yetişen, saflığı tescil edilmiş, doğal şartlara uyumlu ve dayanıklı, güçlü, çevik, gerek sahibine gerekse sürüye sadık ve koruyucu, iri yapılı saf ırk, ideal bir çoban köpeğidir.

Kangal Köpekleri ;

• 0-5 Aylık Erkek Yavru
• 0-5 Aylık dişi Yavru
• 6-16 Aylık Genç Erkek
• 6-16 Aylık Genç Dişi
• 16 Aylıktan Büyük Ergin Erkek
• 16 Aylıktan Büyük Ergin Dişi Olmak üzere 6 gruba ayrılmıştır.

Genel Olarak Damızlık Kangal Köpeği ;

1. Baş: Büyük, uzun ve kulaktan “V” şeklinde çıkıntılı ;burun, orta uzunlukta ve küt;ağız büyük; burun ağız ve göz çevresi siyahtır.
2. Gözler; İri ve kahverenginin değişik tonları renkte
3. Kulaklar; geniş, uzun ve sarkık
4. Boyun ; güçlü, baş ve vücut bağlantısı kuvvetli
5. Göğüs; geniş ve derin
6. Karın; ince ve düz
7. Kuyruk; iri, uzun, yukarı ve sırta doğru 360 derece civarında kıvrımlı
8. Bacaklar; uzun, kuvvetli;pençeleri iri ve güçlü, bazılarında arka ayaklarında çift mahmuzlu
9. Tüyler; parlak, kısa, sık; açık bejden gri-sarı- beyaz renge kadar değişen tonlarda; başta burun, ağız, kulak ve göz çevresi kırçıl siyah, bacaklarının alt kısımları ile pençeler özellikle ön ayaklar beyaza yakın açık renkte
10. Koku alma duyusu gelişmiş
11. Geceleri daha aktif, sürü hareketlerine daha uyumlu
12. Sahibine ve sürü sadık, yaban hayvanlarına ve kötü niyetli kimselere karşı hırçın ve saldırgan
13. Kardeş Kardeşe çiftleşmeyen
14. Onurlu ve işini bilen, zeki

ÜREME KIZGINLIK:

Bir buçuk yaşındaki erkek köpek çiftleşme için uygun yaşa gelmiştir; bu yaştaki erkek Kangal Köpeğinin yapısı tam olarak gelişmiştir.Dişi ise 10-12 aylık iken kızgınlık göstermeye başlar ancak dişinin gelişimi 18 aya kadar sürdüğü için 12 aylıkken çiftleştirilmesi sakıncalıdır. Dişiler yaklaşık 180 günde bir kızışma dönemine girer. Kızgınlık süresi yaklaşık 10-21 gün devam eder. Kızgınlık gösteren dişi anormal davranışlar sergiler;bulunduğu mekandan çıkmak ister, kapılara pencerelere tırmanır.Emirlere itaat etmez. Dişilerin, kızgınlık döneminde cinsel organları şişer,kızarır ve sümüksü, saydam, kanlı bir sıvı gelir.Bu sıvının yaydığı koku ile erkek köpekleri çeker.

ÇİFTLEŞME :

Kangallarda mecbur kalmadıkları sürece “yakın akraba çiftleşmesi” görülmez. Köpekler, çiftleşmeden bir süre önce, birbirlerine alışmaları için kapalı bir mekanda bir araya konulur. Çiftleşme 20-30 dakika arasında gerçekleşir. Çiftleşme sonrası gebe kalan dişi sakinleşir ve uysallaşır. Erkeğin mükerrer çiftleşme isteğine izin vermez.Dişi köpeğin sakinleşip, erkek köpeği reddetmesinden döllenmenin gerçekleştiği anlaşılabilir.

GEBELİK:

Kangallarda gebelik yaklaşık 58-63 gün yani 9 haftadır. Bu süre, dişinin yaşı, kaçıncı gebeliği olduğu, beslenme durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişir. Gebeliğin ilk bir ayında fiziksel yapısında değişme olmaz.Bu aydan sonra, karın hızla şişmeye, memeler irileşip sarkmaya başlar. Gebeliğin ilk bir ayından sonra dişiye ihtimam gösterilmeli, aşırı sıcak ve soğuktan korunmalı, fazla hareketli olmasına izin verilmemeli, beslenmesine özellikle dikkat edilmelidir.

DOĞUM:

Dişinin huzursuzluğu, iştahsızlığı, vücut ısısının düşmesi ve göğüslerinden sarımsı bir sıvının akması doğum anının yaklaştığını gösterir. Dişinin sancılarının artmasından yaklaşık 2-3 saat sonra doğum gerçekleşir.Doğum genelde “normal” olur.Dışarıdan müdahaleyi gerektirmez. Yavrular, zar şeklinde ve içi jöle kıvamında bir sıvı ile dolu bir kese içinde, ortalama yarımşar saat ara ile doğarlar. Anne köpek yavrularının içinde bulunduğu zarı kendi çabasıyla soyar, göbek bağını keser, yavruların bütün deliklerini temizler ve hem temizlemek hem de canlandırmak amacı ile yavrularını yalar. Doğan yavruların gözleri kapalıdır. 9-10 günlükken gözleri aralanır ve 12-14 günden itibaren tamamen açılır. Kangallar bir doğumda genellikle 7-8 civarında yavru verirler.

BESLENME

Beslenmede Genel İlkeler; Sağlıklı ergin köpekler için günde bir öğün yemek yeterlidir. Ancak bu öğün her gün aynı saatte verilmelidir. Bu öğünün akşam saatlerine doğru yapılması uygundur. Yavru Köpekler ve genç köpekler ile çok çalışan köpeklere günde iki öğün verilmelidir. Yine, iştahı azalan yaşlı köpeklere de iki öğün verilmelidir. Köpeklere ekşimiş, bozuk gıdalar; ucu sivri iyi parçalanmamış kemikler verilmemelidir. Yemek Kapları hijyenik olmalıdır. İçme suyu, köpeğin devamlı ulaşabileceği bir yerde olmalı veya günde en az üç defa bir kapta verilmelidir. Yavru Köpeklerin Beslenmesi; Yavrular, 4. haftadan itibaren önlerine konan sütü içebilirler.3-4 haftalık olana kadar emmelidirler. Yavrular 3 haftalık olduklarında ana sütüne veya süt ikâmelerine ilaveten çeşitli yiyeceklere alıştırılmaya başlanmalıdır. 6 haftalıkken sütten kesilir, analarından ayrılırlar. Bu yaştan önce dişleri tamamen gelişmediği için sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Genç Köpeklerin Beslenmesi ; Genç Köpeklerde 3 aylık olana kadar günde 4-5 kere ;3-5 aylık arası günde 3 kere; 5-10 ay arası günde 2 kere, mümkün olduğunca her gün aynı saatlerde mama verilmelidir. Büyüme çağındaki köpeklere ihtiyacından fazla mama verilmemelidir, zira çok hızlı büyüme iskelet bozukluklarına neden olabilir. Ergin Köpeklerin Beslenmesi; Ergin Kangallar, günde bir defa ve her gün aynı saatte beslenmelidir. Orta boy bir köpek için yaklaşık 2 kilogramlık bir diyet düzenlenir. Diyetin 1/3’ü et,1/3’ü tahıl ve sebze, 1/3’ü su olmalıdır. Ergin köpekler halk arasında “yal” denilen arpa ununun sıcak su ile hamur haline getirilmesiyle elde edilen mamulden 2 Kg kadar verilir. Buna ilaveten 25 gr et ve haftada 3 kere haşlanmış , fazla sert olmayan kemik verilir. Yaşlı Köpeklerin Beslenmesi ; Yaşlı Köpeklerde sindirim etkinliğinin düşük olması nedeniyle, besin maddeleri bakımından zengin ve sindirimi kolay mamuller verilmelidir. Yaşlı köpeklerin enerji ihtiyaçları düşüktür, bu nedenle öğünlerde kalite artırılırken miktar azaltılmalıdır. Koku alma duyusunun zayıflığı nedeniyle iştahsızlık olabilir, bu durumda besinlerin lezzetliliği artırılmalıdır. Dişlerdeki bozulmalar nedeni ile sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır.

BAKIM

Köpeklere rahat hareket edeceği, yeterli genişlikte bir ortam sağlanması önemlidir. Özellikle dışarıda, kulübelerde barınan, bekçilik gibi görevler yapan köpeklerin köpeklerin sağlığının korunması için “tımar” denen temizliğin sık sık yapılması gerekir Hangi yaşta olursa olsun Kanallar yıkanmaz. Çünkü deride ter bezleri yoktur, dolayısıyla terlemezler. Ancak bol miktarda yağ bezeleri vardır. Post ve ciltlerini korumak için derilerinden yağlı bir madde salgılarlar. Bu yağlı madde, ciltlerini nemli tutarak korumasını ve çatlamasını önler. Köpek yıkandığı zaman bu yağlı madde de yıkanmış olacağından cildine zarar verecektir.

EĞİTİM

Kangal Köpekleri’nin eğitimi, köpek eğitiminde kullanılan temel eğitim tekniklerinden farklı değildir. Ancak Kangallar, mizaçları itibariyle özgür ruhlu ve lider çoban köpekleri oldukları için, pek sıkı bir eğitime gerek duymadan da işlerini iyi yapabilmektedirler. Kangalların eğitimi konusunda farklı görüşler mevcuttur.Ziraat Yüksek Mühendisi ve “Kangal Köpeği” kitabının yazarı Orhan YILMAZ, Kangallara, gerekli bazı temel eğitimlerin haricinde sıkı bir eğitim verilmesine karşı olduğunu söylerken; Doğan Kartay,Kangalların,”Polis Köpeği” ve “Arama-Kurtarma Köpeği” olarak ta çok başarılı olabileceğini söylemektedir. İster özel eğitimli, ister çoban köpeği olsun, Kangallara, tasmaya alıştırma, amaca yönelik terbiye, komutlara alıştırma gibi temel eğitimlerin verilmesi gereklidir.

KÖPEK İSİMLERİ

Kangal Köpekleri, iri cüsseli ve heybetli olmalarına karşın, çok cana yakın ve “dost canlı” köpeklerdir. Bir çok ırka göre daha sadıktırlar. Kangallar sahipleri ile aralarında çok güçlü dostluklar kurabilen hayvanlardır.Yörede, hayvanların bu özellikleri, onları ailenin bir bireyi gibi görecek kadar değer verdikleri bu hayvanlara çok güzel isimler vermektedirler. Erkek köpeklere heybetli isimler seçilirken, dişi köpeklere daha zarif isimler seçilmektedir. Tabii garip isimlendirmelere de mevcuttur. Örneğin hayvanlara yabancı isimler verilmektedir;Toni, Joni, Karlos gibi…

Dişi isimlerinden bazıları ;

Boncuk, Boz, Bulut, Cesika, Ceylan, Cıncık, Dost, Elmas, Fındık, Filiz, Garoş, Gümüş, Karabaş, Kartopu, Kontes, Manken, Mercan, Monika, Pamuk, Sarı, Süslü, Sümbül, Uçar, Yaman, Zümrüt….

Erkek İsimlerinden Bazıları ;

Aloş, Apaçi, Aslan, Bozo, Cesur, Coni, Çomar, Duman, Ejder, Garoo, Herkül, jilet, Kalleş, Karabela, Karlos, Kemikkıran, Kurtboğan, Memati, Pala, Panter, Reis, Şeytan, Talas, Tarzan, Tomas, Tomi, Toni, Topuz, Toroman, Toros, Tüylü, Taysın, Yakışıklı, Zalım, Zalim, Zorba….

KAVGA ETMELERİ;

Kangallar, istisnaları olmakla birlikte, insanlara karşı pek saldırgan değildirler. Kendilerine her hangi bir tehdit ve tahrik olmadığı sürece sebepsiz saldırganlık yapmazlar. Bilhassa bayan ve çocuklara karşı koruyucudurlar. İnsanı kovalayan Kangal, yakaladığında yere yatırır ve ön ayaklarını üzerine koyarak bekler. Yine tehdit veya tahrik olmadığı sürece bekler. Üzerine doğru gittiği kişi yere çömelirse durur ve bekler, yine saldırmaz. Ancak tabii kangallarında sonuçta bir hayvan olduğu unutulmamalıdır. Köpekleri kendi aralarındaki kavgalara “boğuşma” denir.Boğuşmalarda çok cesur ve atılgandırlar. Genellikle çift olarak yetiştirilen Kangallar kavga esnasında birbirlerini sürekli kollarlar ve eşinin ezilmesine asla müsaade etmezler. Kavgayı dikkatle ve heyecanla izler, eğer kavgaya başka bir köpek girerse eşlerini müdafaa etmek için kavgaya girerler.İki Kangal bir olup zayıf köpeği boğmaz. Yavrularıyla ve kendi aralarında şakalaşma mahiyetinde de boğuşurlar. Bunlar bir nevi talimdir. Yavrularına adeta taktik öğretirler. Yavruları kızdırıp hırslandırırlar; yavru hırsla annesi veya babasını boğmaya çalışırken anne ve baba bir insan gibi mütebessim yavrularını izler onlarla şakalaşırlar.

KURDA GİTME VE KURT BOĞMA

“Kurda Gitme” ve “Kurt Boğma” Kangal Köpekleri için bir kendini ispatlama vesilesidir. Kangalların en önemli ve bilinen özelliklerinden biri sürüyü kurttan koruyabilmeleri ve kurdu bazen tek başına yıkabilmeleridir. Kangallar, genelde cesur olmalarına rağmen, her köpeğin kurda gitmesi yada kurt boğması gibi bir durum söz konusu değildir. Çok iyi bir Kangal tek başına bir kurdu boğabilir.Ancak genellikle birkaç Kangal bir olup bir kurdu boğarlar. Kurt boğma işinde köpekler boğuşma esnasında çok yara alır ve yorulurlar. Kurt boğan köpek birkaç gün halsiz dolaşır kendine gelemez. Hızlı bir koşucu olan Kangal, kurda yetişir ve yetiştiği zaman kurda sert bir “döş” vurur. Bu darbe ile Kurt da Kangal da yere yıkılır. Kurt önce kalkarsa kovalamaca devam eder; Kangal önce kalkarsa kurdun boğazına yapışır ve öldürünceye kadar bırakmaz. Kangal, kurdun ölüsüne kulağını dayayarak dinler ve en ufak bir harekette yeniden boğar. Kurun ölüsünün yanına kimseyi yaklaştırmaz. Bu olaydan birkaç saat sonra,boğuşma esnasında boğazlarına kaçan kurdun kılları nedeni ile öksürmeye başlar. Kurt boğan köpekler mükafat için bir koyun kesilir. Öncelikle Koyunun kuyruk kısmı verilir. Kuyruk kısmı, Köpeğin boğazına kaçan kurdun kıllarının temizlenmesinde önemli rol oynar. 

Ek 1
Dünyada emsali görülmemiş bir köpek türü olan Kangal çoban köpekleri, Türkiye’de ve yabancı devletlerde haklı bir üne sahiptir. özellikle İngiltere ve Amerika’da bu köpekleri sevenler tarafından dernekler kurulmuş, yarışmalar yapılmıştır. Ne acıdır ki yabancı devletlerin göstermiş oldukları ilgiyi, bizler maalesef son on-on beş yıldır göstermekteyiz.
Kangal çoban Köpekleri çok cesur, gayet hızlı ve çeviktirler. Kadın ve çocuklara karşı gayet muhlis, kötü niyetli kişilere karşı son derece caydırıcı bir silah olan Kangal köpekleri çok zeki, ön sezileri kuvvetli ve sahibine aşırı bağlıdırlar. Sahibi tarafından azarlandığı zaman suçlu bir çocuk gibi başını öne eğer,sahibinin gözlerine mahsun mahsun bakarak af edilmesini bekler. Hislerini yalnız hal, hareket, mimik ve jestlerle değil çıkardıkları çeşitli tonlardaki havlamalarla belli ederler.
Kangal çoban Köpekleri görevlerine çok sadıktırlar şöyle ki; dağda sürüden ayrılan veya geride kalan koyunun başından günlerce aç ve susuz bekledikleri Kangal çiftçileri tarafından anlatılmaktadır. Kangal çoban Köpeğine sahip çiftçilerin en büyük gurur kaynağı köpeklerinin kurt boğmalarıdır. Kurt boğan köpeğe sahip olmak onlar için bir ayrıcalık ve övünç kaynağıdır.
Yüzyılların ihmaline rağmen ne ırk vasıflarından ne de yüksek ruh yapısından en ufak bir taviz vermemiştir. Kan asaletine çok bağlıdır. Doğuda serbest iken bile başka bir karnivorla çiftleşmesi mümkün değildir. 1975 yılında askeri amaçla eğitime alınmış ve asırlardır bu yönde eğitim gören köpek türlerinden çok daha yetenekli olduğunu kanıtlamıştır.

Ek 2
Kangal köpekleri topluca kurt boğdukları gibi tek başlarına da kurt boğabilirler. Eğer köpek tek başına kurt boğmuşsa genellikle günlerce yerinden kalkamaz . Zira hem yaralı olur hem de gösterdiği üstün efordan dolayı aşırı yorgun olur. Yarasının ---cög---u tırnak yarasıdır. Kurdu boğmak için altına aldığında yaraların ---cög---u karın bölgesindedir.
Kurt arka ayağının tırnaklarıyla üstündeki köpeği kaldırıp atmaya çalışırken yaralar. Kurdun arka ayak kasları çok kuvvetlidir. Kurdun açmış olduğu diş yarası ise bıçakla kesilmiş gibidir. Kangal köpeği kurdu çok süratli kovalar ve yetiştiği zaman bazen yan taraftan süratli döş vurur, bazen de rastgele arkadan da çarpar. Bu çarpışma sırasında haliyle kurtta köpekte yıkılır. Sonra her ikisi birden kalkmaya çalışır.
Eğer köpek kurttan evvel kalkarsa, hemen kurdun boğazından tutar ve ölünceye kadar bırakmaz. Fakat kurt daha evvel kalkarsa bu kovalamaca devam eder. Eğer köpek iki veya daha fazla ise kurt kalkmadan köpeğin öbür eşleri kurdu boğarlar.
Bu köpekler kurdun ölüsüne kulağını dayayarak dinler ve en ufak bir harekette yeniden boğarlar. Bu anda köpeklerin sahibi dahi gelse o hırsla hücum edip kurdun ölüsünün yanına yaklaştırmazlar. Bu olaydan birkaç saat sonra köpekler uysallaşırlar ve boğazlarına kaçan kurdun kılları dolayısıyla öksürmeye başlarlar. Bunun için köpeklere hemen bir koyun kesilir ve koyunun kuyruğu yedirilir. Böyle bir olaya tanıklık etmek ve böyle bir köpeğe sahip olmak sahibi için övünç kaynağıdır.

Ek 3
Sadakati, cesareti ve dost canlısı karakteriyle gerek Türkiye'de gerekse İngiltere, ABD ve Kanada başta olmak üzere tüm dünyada haklı bir üne sahip olan kangal çoban köpeklerinin değeri özellikle 1970'li yıllardan sonra anlaşılmaya başlanmıştır. özellikle İngiltere ve Amerika'da kangal koruma dernekleri oluşturulmuş; ülkemizde ise bu özen ancak son yıllarda gösterilmeye başlanmıştır.
Kangal çoban köpekleri ülkemizde ilk kez 1970'li yıllarda Gemlik'te askeri amaçlı köpek eğitim programına alınmıştır. Eğitim programının sonucu hakkında farklı kaynaklar farklı bilgiler vermektedir. Bir bölümü, eğitim programı sonucunda, kangal çoban köpeklerinin, yıllardır bu yönde eğitim gören köpeklerden çok daha yetenekli olduğunun ortaya çıktığını söylerken; bir bölümü ise, eğitim sürecinin istenilen sonucu vermemiş olduğunu ve eğitimlerinin sınırlı tutulmasına karar verildiğini söylemektedir. Kaynaklardan hangilerinin daha güvenilir sonuçlar içerdiğini bilemiyoruz; ancak ikinci varsayımın doğruluğu halinde dahi, zeka seviyeleri diğer köpeklerden az olmayan bu köpeklerin eğitimlere yeterli cevabı vermemiş oluşunu iki etmene bağlamak bizce mümkündür:
Kangal çoban köpekleri tüm insancıllıklarına ve güçlü sorumluluk duygularına rağmen, geçmişten beri süregelen yaşam biçimlerinden ve genel karakter özelliklerinden kaynaklı olarak özgürlüklerine son derece düşkündürler. Ayrıca, çok gururlu olan kangal köpeklerinin, sürekli emirlere itaat etmesini ve bir anlamda köle-sahip ilişkisini benimsemesini beklemek kanımızca onlara haksızlık olur. Bizim gözlemlerimize göre, kangal çoban köpekleri bir çok komutu kolaylıkla öğrenmekte; ancak yalnızca istedikleri zaman bu komutlara uymaktadırlar. Fakat zaten içgüdüleri çok güçlü olan kangal köpekleri, önemli durumlarda genellikle ne yapması gerektiğini herhangi bir komuta gerek duymaksızın bilmektedir.
İkinci bir faktör ise, eğitimin verildiği saatler olabilir. Koruma köpeği olarak yetişmiş oluşundan dolayı performansı geceleri maksimum seviyede olan, ancak gündüz saatlerinde, hele de öğlenleri minimuma inen kangal çoban köpeklerine, araştırdığımız kaynaklarda yazdığına göre, eğitim hep gündüz verilmeye çalışılmıştır; ki dediğimiz gibi performansının en düşük olduğu zaman dilimidir gündüz...
Yine 1970'li yıllarda yurtdışına götürülmesiyle de önemi anlaşılmaya başlanmış ve Anadolu köylüsünün yıllardır sadık dostu olan, ancak özellikleri geniş çevrelere yayılamayan kangal çoban köpekleri tüm dünyada tanınmaya, Türk ve dünya basınında yer almaya başlamıştır.
Tüm yeteneklerine karşın yine de çok sakin ve mütevazı bir görünüme sahiptir. Mimikleriyle, hal ve hareketleriyle ve hatta havlama şekilleriyle, üzüntüsünü, sevincini, kızgınlığını çok rahat ifade eder. Fazlasıyla hassastır. Kendisine kızıldığını anladığında, başını öne eğer, mahzun mahzun bakmaya başlar. Pek kaprislidir; bazen keyfi tekrar yerine gelsin diye uzun uzun onunla konuşmak, kendisine neden kızıldığını anlatmak bile gerekebilir.
üzüldüğünde yemeğini yemez, durgunlaşır, sürekli mahzun bir ifade olur yüzünde.
Kendileriyle ilgili konuşurken dikkatli olmak gerekir. övüldüklerini veya yerildiklerini gayet iyi anlarlar. Son derece kıskançtırlar ve gözlerinin önünde bir başka köpeğin sevilmesine hiç dayanamazlar.
özellikle son yıllarda evlerinde bekçi köpeği olarak kangal besleyenlerin sayısında büyük artış olmuştur. Bunda en çok kangal çoban köpeğinin aile bireylerine karşı son derece sevecen, kadın ve çocuklara karşı çok uysal oluşu etkilidir. Ayrıca koku alma duyularının da diğer köpek türlerine göre daha güçlü olduğu söylenmektedir.
çobanlar için önemi ise, esas olarak, kangal çoban köpeklerini, diğer bütün sürü koruma köpeklerinden üstün kılan özelliklerinden kaynaklanır. Diğer sürü koruma köpekleri kurt için yalnızca caydırıcı özellik gösterirken, yalnızca kangal çoban köpeği kurdu öldürebilme özelliğine sahiptir. Kurda karşı erkek ve dişi köpek ortak çalışıp birbirlerinin eksikliklerini kapatırlar. Dişi köpek daha hızlı ve çeviktir; erkek ise daha güçlü... Bo---güs---urken esas olarak göğüs darbeleriyle düşmanlarını sersemletip savunmasız duruma getirirler. Elbette ki, kurt boğan bir köpeğe sahip olmak çobanlar tarafından bir gurur kaynağı olarak görülmektedir. Ancak kurt boğmasının yanı sıra, sürü koruma köpeği olarak birçok başka yeteneklere de sahiptir.
çok hızlı koşarlar ve çok çeviktirler. Yaklaşık 200 başlık bir sürüyü korumak için yalnızca bir erkek ve bir dişi kangal yeterlidir. Görevlerine çok bağlıdırlar. Sürüdeki hayvanların sayısını bilirler ve dağda kaybolan, sürüden ayrılan, geride kalan koyunların başında günlerce aç ve susuz bekledikleri çobanlar tarafından anlatılmaktadır.
Doğada çok zorda kalmadıkça başka köpeklerle çiftleşmeyi kabul etmezler. Hatta kardeşlerin de genellikle çiftleşmediği bilinmektedir. Bu özellikleri, yüzyıllardır ihmal edilmiş olmalarına ve değerlerinin yeni anlaşılmaya başlamış olmasına rağmen, genel karakter özelliklerini yitirmemelerini ve saflıklarını büyük ölçüde korumalarını sağlamıştır.

Ek 4
Yüzyıllardır Anadolu insanının cesur, zeki ve bir o kadar sadık dostu olan kangal çoban köpeklerinin tarihçesi hakkında çok kesin bilgilere ne yazık ki ulaşılamamaktadır.
Kangal çoban köpeği yüzyıllar boyunca Anadolu'da çobanların yanında sürüyü her türlü tehlikeye karşı korumuş olan bir köpek türüdür. Geçmişiyle ilgili üç ayrı varsayıma ulaşabildik.
Asurlular ve Babilliler döneminde ortaya çıktığı ve aslan gibi vahşi hayvanlardan korunmak için kullanıldığı ileri sürülmektedir.
İkinci bir varsayıma göre; kangal çoban köpeği bir Hint mihracesi tarafından Yavuz Sultan Selim veya IV. Murat olduğu tahmin edilen Osmanlı padişahına hediye olarak getirilmiştir. Bu köpeğin aslanı öldürmesi, padişahı çok etkilemiş ve padişahın bu köpeğe çok değer vermesini sağlamıştır. Ancak Osmanlı ordusuyla birlikte gittiği doğu seferinde, Kangal Deliktaş civarlarında köpek kaybolmuş ve tüm aramalara rağmen bulunamamıştır. Kangal çoban köpeklerinin bu soydan geldiği söylenmektedir.
üçüncü bir varsayım da; Evliya çelebi'nin Seyahatname'sinde bahsedilen köpek hakkındadır.Evliya çelebi, 'aslan kadar kuvvetli' diye tanımladığı bir köpekten bahsetmektedir. Osmanlı'nın kurucularının bu köpeği kendileriyle birlikte Anadolu'ya getirdikleri tahmin edilmektedir. Yine bu varsayıma göre, Osmanlı'nın Avrupa'ya yayılmasıyla birlikte, bu köpek de Avrupa'nın çeşitli yerlerinde bulunmuş ve birçok Avrupa çoban köpeği de bu ırktan türemiştir.
Bu varsayımlar dışında bilinen bir olgu, kangal çoban köpeğine Osmanlı İmparatorluğu döneminde çok önem verildiği ve pedigrili olarak yetiştirildiğidir. Bu dönemde kangal çoban köpeği Osmanlı İmparatorluğu'nda genellikle saray eşrafı ve İmparatorluğun ileri gelenleri tarafından yetiştirilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden itibaren ise, pedigrili yetiştiricilik kaybolmuştur.
Asıl köpek türü, yani Latince ismiyle 'canis familaris', kendine özgü birtakım karakter özellikleri taşımaktadır. Sadakat gibi, cesaret gibi, güvenilirlik gibi... Ne yazık ki, çakal, kurt gibi dış görünüş itibariyle köpeğe benzeyen; ancak karakter yapısı itibariyle yukarıdaki özelliklere sahip olduğu tartışılır olan hayvanlarla yüzyıllar boyunca çiftleştirilen köpeklerin saflıkları bozulmuş, insanın gerçekten iyi dostu olan köpeklerin genlerinden gelen karakter özellikleri başlangıçtaki niteliklerini kaybetmeye başlamıştır. Bu bilinçsiz çiftleştirme olgusundan kendini koruyabilen ender köpek türlerinin başında kangal çoban köpeği gelmekte ve günümüzde hâlâ Anadolu insanının en sadık dostlarından biri olma özelliğini korumaktadır.
öylesine ki, kangal çoban köpeklerinin geçmişini araştırmaya başladığımızdan beri, görüştüğümüz her kangal çoban köpeği sahibinin, köpeklerinin sadakati, duygusallığı, cesareti veya zekasıyla ilgili ve bu köpeği kendileri için vazgeçilmez kılan, başlangıçta bizim de inanamadığımız, sonrasında ise alıştığımız ve hatta kendi köpeklerimizde yaşadığımız öyküleri vardı. Bunların bir bölümünü sitemizin 'Anılar, Efsaneler ve Haberler' bölümünde okuyabilirsiniz.
Kangal çoban köpeklerinin saflıklarını büyük ölçüde koruyabilmiş olmalarının en önemli sebeplerinden biri olarak bu köpeklerin yapı itibariyle çok iri oluşları ve bu nedenle diğer tür köpeklerle çiftleşmeyi kabul etmemeleri gösterilmektedir.
 

Kangal Köpeği Eğitim Merkezleri
İstanbul
StarDogs Positive Training
Telefon: 0216 326 65 75 / 0555 683 51 28
Web Sitesi: www.stardogs.web.tr 
Von Juliet Köpek Çiftliği
Telefon: 0532 471 73 98
Web Adresi: www.vonjuliet.com 
Alfa Dog Kennel
Telefon: 0532 336 00 91
Web Adresi: www.alfadogkennel.com 
Pet World Kennel Club
Telefon: 0532 221 59 03
Web Adresi: www.almankurdu.info 
Bursa
Jakypet Köpek Eğitim Merkezi
Telefon: 0535 529 99 45 / 0544 687 47 78
Web Sitesi: www.jakypet.com
Mail Adresi: yalcin@jakypet.com 
İzmir
Bafi K-9 Köpek Eğitim Merkezi
Telefon: 0232 768 31 33
Web Adresi: www.bafi-k-9.com.tr
Ankara
Active Kennel
Telefon: 0312 612 24 26 / 0533 440 12 10
Web Adresi: www.activekennel.com 
Tasmalı Konak Köpek Eğitim Merkezi
Telefon: 0555 626 71 82 / 0536 372 91 15
Web Adresi: www.tasmalikonak.com 
K.E.M. Kennel Club
Telefon: 0312 865 25 80 / 0546 680 85 40
Web Adresi: www.kemkennelclub.com 
Antalya
VIP Kennel
Telefon: 0242 439 49 44 / 0532 343 80 41Web Adresi: www.vk2001.com
Dog Academia
Telefon: 0242 419 21 99 / 0535 646 32 91
Web Adresi: www.dogacademia.com  
 
 


KANGAL KÖPEĞİ ve KURT
Bu iki cesur ve asil hayvanın yolu, sürekli kesişmektedir. Gerek morfolojik yapı, gerekse huy ve karakter özellikleri itibariyle birbirine oldukça benzeyen bu iki hayvan, 3. bir tür yüzünden sık sık karşı karşıya gelir: Koyun…
Kurt
Köpekgiller (Canidae) ailesinden etçil memeli bir hayvandır. Halk arasında "Canavar" ve "Böcü" olarak da anılır. Latince ismi “Canis lupus” olup, İngilizce'si "Wolf", Almanca'sı "Der Wolf", Fransızca'sı "Le Loup"dur. Tarih boyunca hem korkulan, hem saygı duyulan bir hayvan olmuştur.
Kurdun Tür Özellikleri
Familyasının en iri ve en kuvvetli hayvanıdır. Kuvvetli çene kaslarından dolayı, dip tarafı geniş olan başı öne doğru sivrilmiştir. Kulakları dik ve orta uzunluktadır. Boyun kısmı kalın ve çok kuvvetlidir. Göğüs kısmı geniş ve güçlü, arka kısmı ise öne nazaran daha incedir. Karın içe çekiktir. Bacakları ince ve kuru görünüşlü, ama pençeleri büyük ve kuvvetlidir. Kuyruğu meyilli olarak sarkar.
Gözleri tatlı bir sarı renktedir. Kafatası köpeğinkinden daha dardır. Normal yürüyüş halinde iken, hep arka ayakları ile ön ayaklarının izleri üstüne basar. Aşırı derecede temkinlidir. Düzenli bir aile hayatı ve çok zengin toplumsal ilişkileri vardır. Tek eşlidir. Yavrular sütten kesildikten sonra, erkek kurt tarafından beslenirler. Erkek kurt önceden yuttuğu eti yeniden kusarak, yavrulara verir. Dişisi ortadan kaybolsa bile, erkek kurt yalnız başına yavrulara bakabilir.
Rengi değişik olmakla beraber, genel olarak sırtı koyu esmer, karnının altı ve bacaklarının iç kısmı açık kirli sarı renktedir. Ön bacaklarının ön kısmında siyah bir çizgi vardır. Kuyruğu daha koyu renkte ve uç kısmı siyahtır. Kurdun kılları kışın daha uzun, yazın daha kısadır. Dip kısımlarında gri veya boz renkte ince kıllar oluşur. Omuz başında V şeklinde bir koyuluk vardır. Burun kısmı koyu renkte ve ucu siyahtır.
Kurdun boyu, kuyruksuz olarak 90-120 cm, kuyruğu 35-40 cm, cidago (omuz) yüksekliği 75-85 cm'dir. Ağırlığı 30-50 kg'dır. Cidago yüksekliği 90 cm, ağırlığı 60-65 kg gelenlerine rastlanmıştır (Turan 1984: 28). Rakamlarda da görüldüğü gibi kurt ve Kangal Köpeği'nin vücut uzunluğu, cidago yüksekliği ve ağırlığı hemen hemen  aynıdır.
Kurtlarda sürüler 7 ile 24 arasında değişen miktarda fertten oluşur. Her sürünün 1 erkek ve 1 dişi fertten oluşan bir lideri vardır. Bunlara "Alfa Erkek" ve "Alfa Dişi" denir. Lider sürüde mutlak hakimdir ve bütün sürü fertleri buna uymak zorundadır. Avdan sonra, önce erkek lider karnını doyurur, diğer sürü fertleri  hiyerarşik sıraya göre, lider çekildikten sonra yemeye başlarlar.
Liderlik avantajlı olduğu kadar, aynı zamanda fedakarlık da isteyen bir görevdir. Lider kurt, yeri geldiğinde kendini sürünün selameti için feda etmekten çekinmez. Liderin ölümü durumunda, en güçlü erkek liderliğini ilan eder ve sürü lidersiz kalmaz. Birden fazla lider adayı varsa, liderlik kavga sonucu belli olur (Araz 2003: 73-74).
Kurtçul Kangalların Özellikleri
Kurda giden bir Kangal'da, şu 3 özellik peş peşe olmalıdır:
1-Cesaret: Kurda gidecek Kangal cesur olmalıdır. Bir çok Kangal, bırakın kurdu görünce, kokusunu alır almaz, oradan hemen uzaklaşır. Görse bile kafasını öte tarafa çevirir. Cesur değilse nasıl kurdun peşinden gitsin?
2-Sürat: Kurdun peşinden gidecek cesareti olan Kangal'ın, kurdu yakalaması için, süratli olması gerekir. Süratli ve uzun süre koşmaya uygun nefesi olmazsa, Kangal kurdu nasıl yakalasın?
3-Güç: Kangal'ın cesareti var, sürati de var. Kurdu yakaladı. Kurdu boğması için, yeterli gücü olması lazım. Kurdu boğacak cüssesi ve gücü olmayan bir Kangal, kurdu nasıl boğsun?
Kurtçul Kangallar’ın fiziksel özellikleri için, bilen bilmeyen bir çok kişi iddialarda bulunmaktadırlar. Bu iddiaların bilimsel temeli yoktur ve asılsızdır. “Kurtçul Kangallar’da kurtçul tırnak, alında ters dizilmiş kıl çizgisi bulunur” gibi iddialar safsatadır.
Kurtçul Kangallar’da fiziksel değil, huy ve karakter olarak bazı özellikler aranmalıdır. Çok iri ve yüksek yapılı Kangallar’ın, çok kısa mesafelerde kesildiği ve koşmayı bıraktığı tartışılmaz bir gerçektir. Ayrıca çok iri ve yüksek yapılı Kangallar’ın çok cesur olduğu iddiası da her zaman doğru değildir.   
Kurda Gitme
Kangal Köpeği bakımından köy yerinde çok önemli görülen bu konu, birkaç yönlüdür. Konunun sosyal yönü: Anadolu'da bir tabir vardır: "Beş parmağın beşi, bir değildir" denir. İnsanlar da böyledir, köpekler de, diğer canlılar da. Çevremize bir baktığımız zaman, bazı insanların cesur ve gözü kara, bazılarının vurdumduymaz ve "Amaaan sende"ci olduğunu görebiliriz.
Kangal Köpekleri de genel olarak cesur bir ırk olmasına rağmen, kendi arasında çeşitlilik gösterir. Bazı köpekler "Kurda gider" ve "Boğar". Bazıları da gitmez, gitmeye fırsat veya cesaret bulamaz veya gidecek kurt bulamaz. Kurt boğan Kangal Köpeği, nihayetinde sahibinin sürüsüne, malına veya canına musallat olan kurdu bertaraf etmiş ve vazifesini yapmıştır. Bilhassa köy yerlerinde, "Başkalarının ne dediği"ne çok önem verilir. Köyde bir kişinin köpeğinin kurt boğması çok önemli bir olaydır.
Kurt Boğma
Kangal Köpeği iyi ve uzun koşucudur. Kangal Köpeği kurda yaklaştığı zaman, onu yere yıkmak için, yandan omzu ve göğsü ile vurur. Bu vuruş esnasında, her zaman kurdun belinin kırıldığı doğru değildir. İkisi de yan yana koşan iki hayvandan birisinin, diğerine bel kıracak kadar sert bir hamle yapması çok zordur. Eğer kurt hareketsiz dursa da, Kangal Köpeği gelip yandan diklemesine vursa, belki o zaman kurdun beli kırılabilir.
Hamleyi yiyen kurt olduğundan, büyük çoğunlukla, Kangal daha önce toparlanır ve kurdun boğazını tutar ve öldürür. Buna rağmen, kurt can havliyle debelenir. Tırnakları ile Kangal Köpeği'nin karın bölgesi başta olmak üzere, bir çok yerini yaralar.
Eğer kurt yerden önce kalkarsa, büyük ihtimal kaçacaktır. Kaçamazsa; köpeğin en hassas yerlerine; boğazına, kulağına veya cinsel organlarının olduğu bölgeye saldırır.
Yukarıda da görüldüğü gibi, kurdun cüssesi ile Kangal Köpeği'nin cüssesi arasında fark vardır. Kurt biraz daha hafiftir. Bu kurt için bir dezavantajdır. Ama kurdun vahşi, cesur ve büyük ihtimal çok aç olması ile jilet gibi keskin dişlere sahip olması, bu dezavantajı bazen üstünlüğe çevirebilmektedir.
 Kurt ile Kangal Köpeğinin Benzer Yanları
Bu benzerlikleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür;
1-Her ikisi de Türk Milleti için tarihsel ve mitolojik olarak kutsal ve değerli hayvanlardır.
2- İki türün  kromozom sayıları da aynıdır ve 2n = 78'dir. Aynı zoolojik sınıfa (Canidae: Köpekgiller) giren Kır Kurdu, Çakal ve Dingo'nun kromozom sayıları da aynıdır. Bunların hepsi birbirleri ile çiftleştiği zaman döl verebilirler. Fakat birbirine dış görünüş olarak çok benzemesine rağmen, Gri Tilki'de bulunan kromozom sayısı 2n = 66, Kızıl Tilki'nin 2n = 36'dır. Fakat bu iki tilki birbirleri ile çiftleşip döl veremezler.
3-Vücut uzunluğu ve omuz yüksekliği hemen hemen aynıdır. Kurt biraz daha hafiftir.
4-Her iki türde de dişlerin dizilişi ve sayısı aynıdır.
5-Her iki tür de, kan parametreleri ve beyin ağırlığı gibi bazı organlar yönünden birbirlerine benzerler.
6-Post renkleri bir birlerine çok benzemektedir ve bozdur.
7-Gebelik müddeti her iki türde de ortalama 9 haftadır.
8-Yeni doğan yavruların gözleri her iki türde de 12-14 günlükken açılır.
9-Her iki tür de 18-24 ayda erginleşir.
10-Ortalama hayat süresi her ikisinde 12-14 yıl civarındadır.
11-Her iki tür de keskin bir zeka, gelişmiş duyular ve üstün cesarete sahiptir.
12-Kurtlar kalabalık sürüler halinde yaşamayı severler. Köpekler ise insanlarla beraber yaşamayı severler. Bu haliyle, her ikisi de sosyal hayvanlardır.
Genetik olarak birbirlerine çok yakın olan hayvanların kökenleri, 3 yolla araştırılabilir:
1-Genellikle bu tür hayvanlar sadece kök aldığı türle çiftleşebilir ve döl verebilir. Öyleyse çiftleşip, çiftleşmediklerine göre kökenleri araştırılabilir.
2-Köken alan hayvanların ortak davranışları incelenir.
3-Morfolojik (yapısal) özellikleri karşılaştırılır.
Yukarıda verilen 13 adet benzer nokta, bu 3 yönteme cevap vermektedir. Kurt büyük bir ihtimalle köpeğin atasıdır. Mesela kurt ve köpekle birlikte aynı kromozom sayısına sahip olan ve aynı Köpekgiller (Canidae) familyası içinde olan çakal, kolay kolay köpek ile çiftleşmemekte ve arkadaşlık etmemektedir. Beraber büyüseler dahi, büyüyünce çakal yollarını ayırmaktadır. 
 Kangal Köpeği Kurttan mı türedi?
Kurt ile Kurtçul Kangal'ın veya Kangal Köpeği'nin benzerliğinin ötesinde, bütün köpek türlerinin, kurttan meydana geldiğini iddia eden bir bilimsel araştırma bulunmaktadır. Savolainen ve arkadaşlarının, "Batı Asya köpeklerinin orijini hakkında genetik bir delil" isminde ki araştırmasının sonuçları, 2002 yılında "Science" dergisinde yayınlanmıştır.
Araştırma da Avrupa, Asya, Amerika'nın kutup bölgesi ve Afrika'dan elde edilen 654 adet, çeşitli ırka mensup köpek ve 38 adet Asya ve Avrupa kurdu kullanılmıştır. Ortaya çıkan sonuç, "genetik ilişki ağacı" (phylogenetic tree) ile gösterilmiştir.
Genetik olarak birbirine benzeyen hayvanlar, gruplar halinde toplanmıştır. Ortaya 6 adet gurup (A, B, C, D, E, F) çıkmıştır. Bu 6 grubun yayıldığı coğrafi bölgeler incelenmiştir. Buna göre şu sonuçları çıkmıştır:
1-A, B, C grupları, üzerinde çalışılan 654 köpeğin %95'ini oluşturmakta.
2-Bu günkü köpeklerin atası, tek bir köpek ırkı idi. Daha sonra bu ırktan diğer köpek ırkları türemiştir.
3-Köpeklerin evcilleştirilmesi ilk defa Doğu Asya'da olmuştur.
4-Köpek; sanılanın aksine, 15.000 yıl önce evcilleştirilmiştir.
5-Genetik ağaçta, kurt ve köpeklerin mitokondriyal DNA'larının, her grupta yan yana çıkması, köpeğin kurttan türediğini göstermektedir.
Yukarıda çıkan bu sonuçlara bakarak, kurda benzerliğinden dolayı, bir "ilk" aramak gerekirse; kurttan türeyen ilk köpek, Kangal Köpeği diyebiliriz.